Fukaranın kimse bakmaz haline
Yazık oldu ulusuna eline
Azar düştü bizim köyün malına
Kara toprak oldu malı Hanak ‘ın
Doktorlar azarrı o ki duydular
Sağ iken mallardan deri soydular
Bir kuyuya doksan malı koydular
Gör ne yaman oldu hali Hanak ‘ın
Doktorlar çaparlar köye dalaştı
Sabiyle sübyanın dili dolaştı
Bu bizim ahımız arşa ulaştı
Kara toprak oldu hali Hanak’ ın
Göğde petek gibi gezer sinekler
Ağlar karılar süt vermez inekler
Ellerinde bomboş kaldı külekler
Gör ne yaman oldu hali Hanak’ın
Ardahan’dan uzun Doktor yürüdü
Çok adamın içten bağrı eridi
Yarı yazdan külek çanak kurudu
Kara toprak oldu malı Hanak’ın
Naçarlar halinde kimse bilmedi
Çok söyledik sözü kanan olmadı
İnekten danadan biri kalmadı
Gör ne yaman oldu hali Hanak’ın
Biz gafilken Oltu Doktoru geldi
Şenliğin içine velvele saldı
Kazmayla malların beynini deldi
Kara toprak oldu malı Hanak’ın
Kan ile dolmuş sürmeli gözler
Boş kaldı tarlalar çayırlar düzler
Elden çıktı kardaş gibi öküzler
Gör ne yaman oldu hali Hanak’ın
Biz de ta’cüp ettik bu derdi
Bu derdi vermesin Mevlam dağ taşa
Böyle padişahı tahtından düşe
Kara toprak oldu malı Hanak’ın
Bi-çare aşık kaymış uryana
Malların acısı kar etti cana
Rus-un tahtı tacı başına döne
Gör ne yaman oldu hali Hanak’ın
Mazlumi sözlerim söyledim tamam
Mevla m nasip etsin bizlere iman
İç yüz doksan malı kırıldı heman
Kara toprak oldu malı Hanak’ın
Gör ne yaman oldu hali Hanak’ın