Deli rüzgarların estiği yerde
Yüzüne bakılmaz orda namerde
Diyar-ı gurbette düşenler derde
Senden şifa umar ver Karakoçan
Temmuzda çıkmalı Çılle Dağı'na
Yeşilbelen'deki Mir otağına
Kekik nane kokan yayla yağına
Bandırır ekmeğin yer Karakoçan
Özlüce'de sular nura dönüşür
Tarlada başaklar una dönüşür
Eylülde kilolar una dönüşür
Vaktinde pancarın der Karakoçan
Kalecik yörenin mesire yeri
Kızılca'nın meşhur kızıl mermeri
Gün geçtikçe artar kadr-u değeri
Kemeri beline dar Karakoçan
Süt ile yıkanmış Kuşçu'nun taşı
Tarih kadar eski Lahan'ın yaşı
Borani zerebet değişmez aşı
Yanmış yüreklere kar Karakoçan
Badran'a yönelir ehli dert olan
Gönülde hasrettir gözlere dolan
Doğrular burcunda yeşermez yalan
Değişen yüzlere ar Karakoçan
Yüzevler'de Battal gören gözümdür
Deveci'de tüten ocak özümdür
Cemal Abdal dışa taşan sözümdür
İyiye güzele yar Karakoçan