(Şiirlik motiflerin bir yönü) "hazır kalıp" olarak farklı şartlar içinde ve bambaşka şeyleri anlatmak amacıyla yaratılmış metinlerde kullanılmaya elverişli oluşlarıdır. Türkü yakıcısı "eli altında" bulunan bu kalıpları güçlük çekmeden "yakma" işinde kullanır; türküsünü çok az yaratı çabası ile bunlar sayesinde uzatabilir; bunlar kendisine "çıkış uyakları" nı ve ansıtma gücü üstün anlatımları sağlayacaklardır. (…) Şiirlik motifin işi, türkücünün dinleyicilerine ulaştırmak istediği düşünce ve duyguları kıpırdatmak, uyandırmaktır.
Şiirlik motiflerin zaman içinde devamlılığı ve yayılma alanı:
I) Biri Orta Asya'da (herhalde on üçüncü yüzyılda) Uygur yazısına geçmiş, öteki günümüzde Anadolu'dan derlenmiş bir türküde:
a) Amrak togmış ini kalin:
"Agam kayda?" ter mü erki?
("ter mü erki" karşılığı Anadolu Türkçesi ağzında "der mi ki"="der mi ola"dır.)
b) Evdeki çifte bacılar:
"Kardaş" der de ağlar m'ola?
(Bir Tercan türküsünden)
II) Biri Doğu Türkistan'dan, Kaşgarlı Mahmut'un on birinci yüzyılda yazıya geçirdiği metinde, ikincisi on dokuzuncu yüzyılda Plevne Savaşları sırasında yakılmış ünlü Osman Paşa türküsünde:
a) Etil suvı aka turur,
Kaya tübi kaka turur.
b) Tuna nehri akıp gider
Etrafını yıkıp gider
III) Doğu Anadolu'dan bir sevda türküsü ile, 1905 Rus-Japon Savaşı üzerine Kırım'da yakılmış bir asker türküsünde:
a) Erzincan'da bir kuş var,
Kanadında gümüş var.
Gitti yarim, gelmedi,
Elbet bunda bir iş var.
b) İstanbul'da bir kuş bar,
Kanatinda kümüş bar,
Port-Artur'ga kitan kaytmay,
Albat onda bir iş bar.
Her türlü duygu ve düşünceleriniz için bize buradan ulaşabilirsiniz.