17. Yüzyılın ikinci yarısında yaşadığı sanılan Boz Bey, Afyon yöresindeki anlatışa göre, yiğitliği sayesinde yükselen bir sipahidir. Zamanın veziri, gözüne kestirdiği Boz Bey'in kıratını elinden almak istiyor. Ancak kıratını gözü gibi seven Boz Bey, vermek istemiyor ve bu yüzden vezirle arası açılıyor. Vezir nüfuzunu kullanarak Boz Bey'i tutuklatıp atını almak istiyor. Boz Bey'i yakalatıp Karahisar kalesinde zindana attırıyor. Ne var ki kırat, bir türlü vezirin adamlarına yakalanmıyor. Boz Bey ise, kale muhafızının göz yummasıyla kaçıyor ve atıyla buluşup, vezirle adamlarına meydan okumaya başlıyor.
Boz Bey'in vezirle arası iyice açılmıştır. Vezir, bunun üzerine Boz Bey'in, isyan eden "Yeğen Osman Paşa" ile birleşerek devlete kafa tuttuğunu saraya ihbar eder. Saraydan Boz Bey ya da Bozoğlan hakkında idam fermanı çıkarttırılır ve evi basılır. Boz Bey'i yakalayamazlar, ancak annesine büyük baskı yaparlar. Annesinin durumuna dayanamayan Boz Bey çaresiz teslim olur ve idam edilir.
Halkın anlattıkları, türküyle genellikle çakışıyor. Türküde, ayrıca Boz bey'in güvendiği Rıza Paşa ve Çarhaca Paşa'nın da kendisini kurtaramadıkları ya da yardımcı olmadıkları anlaşılıyor.
Şer'iye sicillerinde rastlanan Anadolu beylerbeyinin bir buyruğunda, Boz Bey (Bozoğlan) 'in şikayet edildiği açıkça anlaşılıyor:
"... Şeriatmeap Karahisar Kadısı Efendi zide fazluhu ihna ve ilam olunur ki, hala Karahisar Beyi olan Bozoğlan isyan ve tuğyan üzere olan yeğen Osman Paşa itbaından (tebasından) olmağla, haklarından gelinmek babında fetvayı şerif sadır olmadığın ol tarafta mütesellimi firar idüp vilayet hali olduğu istimaımız olmağla (haber aldığımızdan) ..."
Özetle, Karahisar Beyi (Mutasarrıfı) Boz Bey'in, isyancılarla işbirliği yaptığı iddiasıyla idam edildiği anlaşılıyor.
Yaklaşık 300 yıllık bir olayı yansıtmasına karşın, türkünün yitip gitmemesi ve canlılığını koruması, olayın etkileyiciliğinden ve yaygınlığından olsa gerek.