"Şu şerefli hapistan" mısrasını, Giresun tarih ve kültürü üzerine kayda değer araştırmalar yapan Emekli Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ekizoğlu, "Ozan Deyişleri ve Giresunlu Halk Ozanları" başlıklı yazısında şöyle yorumluyor:
"Başka yörelerin türkülerinde görülmeyen bir değişik seslenişten söz edeceğiz. Meşhur kemençe üstadımız Picoğlu'nun yaktığı bir türküdeki anlatım da başka hiçbir yerde yoktur. Picoğlu'nun örnek türküsünü hatırlatalım:
'... (falan yerin) kızları fistan giyinmez fistan.
Olmadı çıkamadım şu şerefli hapistan'
Yaşantısında ve türkülerinde cezaevini şerefli sayan bir yöreyi bulmak mümkün mü, bilemiyorum. Ben hiç duymadım. Bizim ozanımız Picoğlu'nun neye dayanarak bu türküyü yakmış olduğuna şöyle bir göz atalım.
Suç işleyen bazı insanlar karıştıkları olay içinde haklı pozisyonda görülebilirler. Türküdeki gibi fistan giyinmeyen, yani hafif davranan, yılışan, kendini korumaya özen göstermeyen bir bayanın bazı hallerde başına bir kaza gelebilir. Böylesi bir olaya karışan kişinin de hapse düşmesi halinde artık onu çoğu kimse kınamayacak, aksine haklı görebilecektir. Sen olsan ne yapardın arkadaş diyebilecektir.
İşte böylesi çapkınlık olaylarından suçlu sayılanlar için cezaevi şerefli bir mekan olarak gösterilmekte, türküsü de söylenmektedir."
M. Sırrı Öztürk ise, bu mısranın "Şu şerefsiz hapistan" şeklinde olması gerektiğini iddia ediyor. Kasetten defalarca dinlediğimiz bu türkünün bu mısrasını biz de, Sayın Ekizoğlu gibi algıladık. Bize göre Sayın Ekizoğlu, türkünün bu kıt'asını çok güzel yorumlamış.