"İstanbul halk müziğinin en ünlü türküsü hangisidir?" diye sorulduğunda cevabı mutlaka "Katibim" olacaktır. Şu ABD'li siyahi şarkıcı Eartha Kitt'in dünyaya yaydığı, sevdirdiği türkü...
Yarım kalmış İstanbul Ansiklopedisi'nin hazırlayıcısı, tarih ve kültür araştırmacısı Reşat Ekrem Koçu'ya göre bu türkünün ezgisi, 1853-1856 Kırım Savaşı sırasında Osmanlı Ordusuna yardım için İstanbul'a gelip Selimiye Kışlası'na yerleşen İskoç Birliği bandosunun çaldığı bir marştan uyarlamadır. Bir İstanbul külhanisi bu marşı türküye çevirip sözlerini yazmıştır.
Bu rivayetin doğru olup olmadığını araştıran halk edebiyatı profesörü Şükrü Elçin, türkünün söz ve notasını Londra Halk Müziği Enstitüsüne gönderip İskoç marşları arasında böyle bir ezginin bulunup bulunmadığını sormuştur. Aldığı cevap ilginçtir. İskoç marşları arasında Katibim türküsünün ezgisine benzeyen bir marş yoktur.
Oysa, türkünün kökeni, yıllar önce 1963 yılında inandırıcı delillerle aydınlatılmıştı. Ferdi Altuner, türküye konu olan İstanbul katibinin gelinini bulmuş, bir söyleşi yapmış; kendisinin, evinin, mezarının fotoğraflarını yayımlamıştı Musiki Mecmuası'nda. Türküdeki katip, Üsküdar Adliye Başkatibi Aziz Bey'di. Temiz ve itinalı giyinirmiş. Ölünceye kadar, her gün kolalı gömlek ve fes giymiş. Eşlerinden en çok Ayşe Hanım'ı severmiş. Gelini Hikmet Sarpyalçın'a göre, türkünün sözlerini Ayşe Hanım yazmış. Türkünün sözleri yedi benddir. Katip Aziz Bey, Üsküdar Selami Ali Mahallesi, Tekke İçi Sokak 17 numarada oturmuş. Tekke İçi Sokak, bugün bu olaydan dolayı Katibim Aziz Bey adını taşıyor. Aziz Bey'in mezarının da evinin karşısındaki küçük mezarlıkta bulunduğunu gelini söylemiştir.
Türküyle ilgili Türk İstanbul'da, geniş bilgi veren Sadi Yaver Ataman'a göre, Katibim türküsü, kıyafetinin yadırgandığı bir katiple ilgili eskiden yakılmış bir aşk türküsüne yeni sözler yakıştırılarak meydana getirilmiştir. Bu görüşünü şu cümleleriyle pekiştiriyor:
"Bunun halk müziğimizde çok örnekleri vardır. Mümkündür ki, bu katip türküsü de hikayede adı geçen katibe (Aziz Bey'e) yakıştırılmıştır."
Münir Müeyyed Bekman, 1958 yılında yayımladığı Katibim romanında söz konusu türkünün hikayesini işlemiş, katibin sevgilisini Nazikeda adlı bir kız olarak göstermiştir.
Katibim, konusuyla, hikayesiyle, ezgisiyle İstanbul türkülerinin özüdür, hasıdır...