Yıllar önce Kaman İsahocalı köyünden Mehmet adlı genç, bir olay nedeniyle Kırşehir hapishanesinde yatmaktadır. Köyde sevdiği Hatice'nin (Haçça) başka biriyle evlendirildiğini duyar ve üzüntüsünü şöyle dile getirir.
Mapusaneden Kırşehir'e bakarım
Gözlerimden kanlı yaşlar dökerim
Nasip olur ben bu yerden çıkarsam
Esehocalı'yı başlarına yıkarım
Gül yüzlü yarimi yad eller almış
Gülünü dermiş de dalını kırmış
Soyunmuş ellerin koynuna girmiş
İflah olmam bir ölüden beterim
Size diyom size emmim uşağı
Teslim etmen martinimi fişeği
Yetim kalsın şu düşmanın uşağı
Yemin ettim tetiğimi çekerim
Haççe'min alayı gedikten aştı
Çalındı davullar tebdilim şaştı
Kaybettim kendimi aklım dolaştı
Baykuş gibi viranede öterim
Adım Mehmet gönlüm gamlıdır yasta
Sana diyom sana sevdiğim Haçça
Hiç çıkmasam bile kahpe mapusta
Senin için ölenecek yatarım
Prof. Dr. Ahmet Caferoğlu, Kaman isahocalı köyünden Sefer Karacaoğlu'ndan derlediği ve "Orta Anadolu Ağızlarından Derlemeler" adlı eserinde yayımladığı bu türkünün diğer bir varyantı şöyledir. Bu iki türkünün ilk dörtlüğü, Köşektaşlı Cafiye'nin türküsüyle benzeşmektedir.
Avanısdan Gırşerine gaharım
Evram bozuh gelirse ben de çıharım
Sağ olur da siliye varırsam
Ehtiyar babam kor ocanı yanarım
Yarimin bana yad eller aşmış
Gulünü dererken dalını gırmış
Öpmelere gıyamadım Haticem
Soyunmuş da ellerin goynuna girmiş
Size deyom size de emmim uşaı
Teslim etdim dabancamı fışşaı
Yetim galsın o düşmannarın uşağı
Memmedin davulı gedikden aşdı
Davılı görünce tepdilim şaşdı
Saa deyom saa sevgilim Memmet
Biz de olamadıh bir gelin guva