Andırın köylerinden birinde (Akkale yakınlarında) Fadime isimli bir kız ile İsmail, komşu çocuklarıdır. Birlikte büyümüşler, birlikte çobanlık yapmışlardır. Büyüdüklerinde birbirlerini sevdiklerini anlamışlar ve İsmail, Fadime'yi istemeye karar vermiştir. İsmail Fadime'yi isteyince, Fadime'nin ailesi bunu kabul etmemiştir. Artık İsmail ile Fadime birbirini göremeyeceklerdir. Fakat Fadime ile İsmail gizli gizli görüşmektedirler. Bunlara da İsmail'in kardeşi Mehmet gözcülük etmektedir. Fadime'nin kardeşleri durumu öğrenince pusu kurarlar. Mehmet ve İsmail'i Fadime ile görüştükleri bir sırada yakalarlar ve her ikisini de bir ağaca asarak öldürürler. Fadime gizli gizli şu ağıdı yakar:
Kekil seni kekil seni
Belik belik beldin beni
Ağaç başına asmışlar
Hodul gezdirdiğin canı
Kekili cepte saklarım
Hemen çıkarır koklarım
Elin dilinden korkarsam
Yiğit başını beklerim
Hele sahana sahana
Sahanım düştü Cahan'a
Vade yetmiş gan çevrimiş
Kimseye bulmam mahana
Bir'İsmail biri Memmet
Öldüren görmesin cennet
El yüzüne yüzüm gara
Kimseye edemem minnet
Kekili dolaştı m'ola
Al gana bulaştı m'ola
İsmail gardaş deyişin
Memmed de ulaştı m'ola
Akgala'nın önü yokuş
Düşman geldi geri çıkış
Yakışırdı İsmail'e
Heril yağlık yazma nakış
Fadime'yi daha sonra komşularından Sarıfakılar'a verirler. Sarıfakılar'da Fadime'nin çocukları olur. Sarıfakılar, yaşadıkları yerden göç ederek şimdiki Osmaniye Bahçe köyüne gelirler. Fadime'nin çocukları büyür, askerlik çağına gelirler. O yıllarda (1877) 93 harbi başlamıştır. Savaşa giden oğullarının hasreti ile yanan anne, yanlış dilekte bulunur. Cephelerde haberleri duydukça oğullarından ümit kesmekte ve korkmaktadır. "Allah'ım, çocuklarım sağ gelirse, itlerle birlikte yal içerim. Sonra da beni üç gün yaşat" der.
Zaman geçer, savaş sona erer. İsmail ile Mehmet sağ salim döner. Fadime çocukların sağ salim köye dönmesine sevinir ve vaadini yerine getirerek itlerle birlikte yal içer. Yanlış dilek yerine gelir. Çocukların askerden gelişinden tam üç gün sonra ölür. İsmail ile Mehmet askerde iken, Fadime aşağıdaki ağıdı yakar:
Ağlayarak çiftler sürdüm
Gelse görse hallarımı
Sarı donlum gelirkennek
Sarsamıdı gollarımı
Akgala beri bakıyo
Azgın yaram gan akıyo
Gel ha çiftçelerim gel ha
Emmilerin yas çekiyo
Yaylalarda biter gonca
Uzar gider yolmayınca
Oruç tutmam bayram etmem
Çiftçelerim olmayınca
Akgala'nın ayağında
Atlı gezer goyağında
Gorkusuzda geziyordum
Çiftçelerin sayağında