Nil sahilinde bir şehirde Edhem Sultan hüküm sürüyor. Kardeşi ve başveziri Ahmet Vezirin oğlu Tahir'le Edhem Sultanın kızı Zühre küçükten birbirine nişanlıdırlar. Delikanlılık çağına gelince sevişiyorlar. Ahmet Vezir Zühre'yi oğluna istiyor. Fakat o sırada karısının teşviklerine uyan Edhem Sultan, Başvezirin oğlunu kızına denk görmiyerek reddediyor, ve yine karısının teşvikiyle Ahmet Vezirin bütün ailesini öldürtüyor.
Tahir cellâdın merhametiyle ölümden kurtuluyor. Yıllarca dolaşıyor. Nihayet, sevgilisinden ayrılığa dayanamıyarak memleketine dönüyor, gizlice Zühre'nin sarayına giriyor. Zühre, fesatçı halasının bu işleri sezmesi ve babasına haber vermesi üzerine, Tahir'i bir sandık içinde gündüzleri Nil nehrine sallamak, ve geceleri odasına almak çaresini bulmuştur. Fakat günün birinde Nilin dalgaları ipi koparıyor, sandığı alıp götürüyor.
Sandık, Mısır Sultanının kızı Banı hanımın sarayına varır; Tahir'i çıkarırlar. Onun macerasını Bani hanım ve Mısır sultanı dinlerler. Banı hanım, aynı zamanda kahraman bir kızdır. Tahir'in hakkını almak işini yüklenir. Tahir'in memleketine gider. Edhem Sultan, dövüşte, Tahir'in kılıciyle ölür. İki sevgili böylece birbirine kavuşur.
Tahir, Zühre'ye kendini bir sandığa koyup Nile atmasını söyler:
On sekiz bin alemlerin sahibi
Sen bana yardımcı il bana n'eyler
Yunusu deryadan kurtaran Mevla
Sen bana yardımcı kul bana n'eyler
Gel benim ördeğim gel benim kazım
Ben ölende güzel kim çeker nazın
Yetiş imdadıma Hazret-i Hızır
Ko aparsın görem yel bana n'eyler
Ben Tahir'im hayaline kandığım
Pervane tek yar başına döndüğüm
Muşambala at deryaya sandığım
Ko aparsın görem sel bana n'eyler