Benden selam olsun Bolu Beyi'ne
Çıkıp bu dağlara yaslanmak gerek
Ok gıcırtısından kalkan sesinden
Dağlar gümbür gümbür seslenmek gerek
Mert gelende namert kaçar
Meydan gümbürder gümbürder
Şahlar şahı meydan açar
Meydan gümbürder gümbürder
Düşman geldi tabur tabur dizildi
Ak alnıma kara yazı yazıldı
Delik-demir çıktı mertlik bozuldu
Eğri kılıç kında paslanmak gerek
Söz ile menzil döğende
Namert boynunu eğende
Kılınç kalkana değende
Kalkan gümbürder gümbürder
Köroğlu'm düşer mi yine şanından
Çoğunu ayırır er meydanından
Kır-At köpüğünden düşman kanından
Çizme dolup çerkes ıslanmak gerek
Top atılır kalesinden
Hak saklasın belasından
Köroğlu'nun narasından
Dağlar gümbürder gümbürder
Köroğlu bu sözlerini söyledikten sonra çıkar gider ve bir daha görünmez. Beyler uzun zaman beklerler. Nihayet içlerinden biri, Bıyıklı-Yusuf, Köroğlu'yu aramaya çıkar, bir gün bir dağ başında, Köroğlu ya, «Kırklar meclisi» nde «Kırklar» la beraber yemek yerken rastlar. Yusuf'u da yemeğe çağırırlar. Yusuf sade su ister. Ona bir tas dolusu su uzatırlar. Yusuf hepsini içemez. Kırklar'dan biri: «Ne diye hepsini içmedin?» diye suyu Yusuf'un başına döker; su onu yarı beline kadar ıslatır.
Halk rivayetleri, Bıyıklı-Yusuf'u, Kırklar'ın verdiği tasın bir kısmını içtiği için 250 sene yaşamış sayarlar; ve güya Yusuf, yarı gövdesi Kırklar'ın tasındaki su ile ıslandığı için, beline kadar 20 yaşında delikanlı gibi genç ve dinç imiş, belinden aşağısı tutmazmış; ata kendini bağlatır, öyle dolaşırmış. Rivayetleri Köroğlu menkıbelerinin kaynağı olarak Bıyıklı-Yusuf'u gösterir.
Aynı halk rivayetleri, Köroğlu'nun ortadan kaybolması ve arkadaşlarının dağılmasının 1060'ta olduğunu söylüyorlar.
Köroğlu'nun Çamlıbel'deki arkadaşlarından Celâli Bey, «Celâli Bey ve Mehmet Bey» hikâyesinin, Koca Arap da «Kirman Şah» hikâyesinin kahramanları arasında yer alırlar. Böylece halk hikâyecilerinin ananesi, Köroğlu hikâyelerinin devamı olan başka hikâyeler göstermektedir.