Mefaret Tüzün, Bodrum'a hakim olarak atanır. İlk görev yeri olan Bodrum'da, bu genç kız, kısa zamanda halk tarafından çok sevilir, sayılır.
1954 yılı Mayıs ayında, Hakime hanım evinde ölü bulunur, kendini iple asarak intihar etmiştir. Bu olay, Bodrum'da şaşkınlık ve üzüntü yaratır. Kimse, bu ölüme bir anlam veremez. Etrafta çeşitli hikayeler dolaşır, Bodrumlu bir delikanlıya gönül verdiği ve bu beraberliğin yürümeyeceğini anladığı için kendine kıydığını söylentisi yayılır. Hatta bu delikanlının evli olduğunu söyleyenler de vardır. Yapılan soruşturmalarda netice vermez, asıl sebep anlaşılamaz.
Hakime hanıma, otopsi yapıldığı "Çifte doktorlar dolaştı cenazenin başında" ve "Altın bıçak gümüş makas ile doğradılar tenini" mısralarından anlaşılmaktadır. Halk, Hakime hanımı, o kadar çok sevmiştir ki, ameliyat sırasında kullanılan aletleri, altın, gümüş gibi değer ifade eden kelimeler kullanarak anlatmıştır.
Mefaret Tüzün'ün cenazesi memleketi olan Kütahya-Tavşanlı'ya gönderilmiştir. Mefaret Tüzün'ün, çok genç yaşta ölümü, genellikle halk arasında dini sebeplerden dolayı intiharın kınanmasına ve günah sayılmasına rağmen, halkı derinden yaralamış, Bodrumlular ona olan sevgilerini, ardından ağıt yakarak dile getirmişlerdir.