Molla Ahmed, aslen Babadağlı'dır. Genç, yiğit, yakışıklı bir delikanlıdır. Serde erkeklik var ya, ailesine küser tutar gurbetin yolunu. Gelir Şuhut ilçesine. Güçlülüğü ve cesaretinden ötürü delikanlılar arasında kendini hemen sevdirir. Efeler alayının başı olur. Sesinin güzelliğinden dolayı da müezzinlik yapar ara sıra. Bu yüzdende kendisine "Molla" lakabını takarlar. Molla Ahmed aynı zamanda kasabada kahvecidir. Kasabanın zenginlerinden birinin kızı bu özellikleri bulunan Molla Ahmed'e tutulur. Molla Ahmed de bu kızı sever.
Anadolu'da böyle zengin ve güzel kızların gönlüne girmek için delikanlılar arasında rekabet bir görenektir. "Macar" lakaplı namert de kıza tutkundur. Arkadaşlarıyla birlikte Molla Ahmed'i bir kır alemine davet ederler. Mola Ahmed iyi yüreklidir, arkadaşlarının namert çıkacaklarına hiç ihtimal vermez. Kısa bir eğlenceden sonra ansızın Ahmed'i kıskıvrak bağlarlar. Hiç acımasız elini, kolunu, bacağını parça parça edip sazlığın oraya bırakır uzaklaşırlar.
Yakın köylerin köpekleri ağızlarında et parçalarıyla dolaştıklarında köylüler Molla Ahmed'i çoraplarından tanırlar. Suçlular yakalanır adalete teslim edilirler. Olay halk içinde nefretle anılır.
Olay, türküde bütün inceliğiyle dile getirilmiştir.