Avşar'ın Yozgat, Bozok sürgünü sırasında Türkmen Ali ve oğulları daha Sarız'dan ayrılmamıştı. İşte bu sırada Tecirli Türkmenler'i bir gece Türkmen Ali'nin büyükbaş hayvan sürüsünü sürüp kaçırıyor. Buna kovgun denirdi.
Bir gün sonra, hayvanlarının kaçırıldığını duyan Türkmen Ali'nin çocuklarından üçü (Ömer, Osman, Aslan) Tecirliler'in peşine takılıyor.
Tıpkı filmlerdeki gibi zorlu bir kovalamaca... Tecirliler Ceyhan nehrini geçerken Türkmen Ali'nin oğullarının üçü de yetişiyor. Hemen atlarıyla nehre dalıyorlar, nehrin tam orta yerinde hayvan sürüsünü döndürmeyi başarıyorlar. Ancak, nehrin karşı tarafında pusu kuran 40-50 Tecirli çakmaklı tüfeklerle Türkmen Ali'nin oğullarının üçünü de suyun içinde vuruyor.
Kanlar içinde cenazeler Sarız'a getirildiğinde vakit ikindi-akşam üzeriydi. Tüm çadırdakiler toplanmış ağlaşıyorlardı. Fakat illa da kız kardeşi Hatice (Haçça) Hatun bir başka türlü ağlıyordu. Hatice Hatun akşama değin ağıt yaktı, sesi kısılıp sustuğu zaman güneş doğmak üzereydi.
Bu ağıt Hatice Hatun'un söylediklerinden bugüne kalanlardır.