Eskiler, "Güzel yüzlü adama bakan gebe kadınların çocukları da güzel olur" demişler. Ağıda konu olan Zelhinli Ali Bey, iri, güzel gözlü, güzel yüzlü, gerçekten yakışıklı bir kişi. O kadar ki, halkın arasından geçerken hemen sekiz, on kişi ortalarına alırdı. Kem gözler görmesin de nazar değmesin diye.
Ali Bey, eski Avşar beylerinden, Pınarbaşı ilçesinin Zelhin (halk, Zelfin biçiminde söyler) köyünde otururdu. 1930-1940 yıllarında ticaret, sanayi şimdiki gibi gelişmediğinden zenginlik, bir kimsede bulunan canlı hayvan sürüsünün çokluğu ile ölçülürdü. Ali Bey'in atları, sığırları, sürü sürü koyunları vardı. Anlatılanlara göre, Ali Bey'in o tarihte 8-10 sürüsü vardı (bir sürü, 300-400 koyundan oluşur).
Ali Bey koyunlarını Kadirli, Hardallık'ta kışlatırdı. Bir gün orada hastalanır ve ölür. Ölürken son nefesinde, yaylalara doğru uçup giden turnaları görür ve onlara "Gülperi'ye selam söyleyin" diye seslenir. Gülperi hanımıdır. Bacısı Emine Hatun Ali Bey'in ölümünü düşünde görür, uyandığında, "Vallahi kardeşinin başında bir iş var" diye söylenir. Bir gün sonra da ölüm haberi köye ulaşır.