Toroslardan zorla çıkartılıp Orta Anadolu'da iskana tabi tutulan göçer Türkmen aşiretleri, oba oba yollara düşmüşlerdir. Aşağıdaki şiirde de belirtildiği gibi, Türkmenlerin başlıca sığınacağı yer yine Kırşehir yöresidir.
Şiirde geçen 'cebel' kelimesini Ozan Dadaloğlu hakkında araştırma yapan bir çok yazar "Gavurdağları üzerinde bir yerleşim alanı" diye açıklamışlardır.
Ahmet Z. Özdemir "Avşarlar ve Dadaloğlu" adlı eserinde gerçekçi bir yaklaşımla bu görüşün yanlış olduğunu, Arapçada olduğu gibi, burada "cebel" isminin "dağ" anlamında kullanıldığını belirtmiştir.
Şiirin tamamına bakacak olursak; Akdağ, Bozok, Yozgat, Kırşehir, Köpekli Dağ, Şalgösteren, Niğde, Bor, Kayseri, Erciyes, Kaman gibi İç Anadolu kentleri ile yine bu yöre dağlarının adları geçmektedir. Dadaloğlu'nun Cebel dediği yer de Kırşehir ilinin kuzeybatısındaki ünlü Kervansaray dağlarıdır.
Kırşehir'den itibaren Çoğun yol ayrımına kadar olan düzlük, oldukça verimli olup çayır, çimenliktir. Buralar geniş kavaklıklarla söğüt ağaçlarıyla, bağ ve bahçeleriyle yemyeşildir. Biraz ileride ise al yeşil bahçeleriyle Kaman görünmektedir. Diğer yanıbaşında Türkmenlerin bir kaç kez kırıma uğratıldığı ve sürgün edildiği ünlü Malya ovası vardır.
Dadaloğlu da Kırşehir'in bir simgesi haline gelen bu ünlü şiirini Türkmenlerin bir kolu Avşarların Uzunyayla'dan Keskin'e uzanan bölgeye yerleştirildikleri günlerde söylemiştir.
Çıktım yücesine seyran eyledim
Cebel önü çayır çimen görünür
Bir firkat geldi de coştum ağladım
Al yeşil bahçeli Kaman görünür
Şaştım hey Allah'ım bu işe şaştım
Dolandım Akdağ'ı Bozok'a düştüm
Yozgat'ın üstünde bir ateş seçtim
Yanar oylum oylum duman görünür
Biter Kırşehir'in gülleri biter
Çağrışır dalında bülbüller öter
Ufacık güzeller hep yeni yeter
Güzelin kaşında keman görünür
Atladım da düştüm karşıki bağa
Vardı alnım değdi yeşil yaprağa
Bir nazar eyledim Köpekli Bağ'a
Üstte Şalgösteren boran görünür
Gönül arzuladı Niğde'yi Bor'u
Her daim artmakta yiğidin zarı
Çifte bedestenli koca Kayseri
Erciyes karşında yaman görünür
Dadaloğlu'm der ki zatından zatı
Çekin eyerleyin gökçe kır atı
Göçmek değil bizim ilin muradı
O yare gitmemiz güman görünür
Pehlivanlı oymağına ait Osmanlıca bir cönkte, yukardaki Dadaloğlu'na ait şiirle benzeşen "Biter Kırşehir'in Gülleri Biter" adlı aşağıya aldığımız şiir, tac beyitinde de görüldüğü gibi Ozan Kul Mustafa adıyla kayıtlıdır.
Çıktım Müminli'nin başına baktım
Kılıçözü çayır çimen görünür
Firkat geldi ah eyledim ağladım
Al yeşil bahçeli Kaman görünür
Biter Kırşehir'in gülleri biter
Çağrışır dalında bülbüller öter
Güzeli çok imiş hep yeni yeter
Güzellerin kaşı keman görünür
Gönül arzeyledi Niğde'yi Bor'u
Gittikçe artıyor efkarı zarı
Ulu bedehşanlı koca Kayseri
Erciyes karşında duman görünür
Şaştım Allah'ım da yine ben şaştım
Akdağ'ı koyup da Bozok'a düştüm
Yozgat illerinde bir ateş saçtım
Söndürmeye hayli zaman görünür
Sana derim sana Aygar'ın dağı
Gözüme göründü Salmanlı bağı
Karşında görünür şol Denek dağı
Kavuşmaya hayli zaman görünür
Dolan Kul Mustafa'm dağları dolan
Yalan şu dünyanın ötesi yalan
Halime bakıp da insafa gelen
Zerrece göğsünde iman görünür