Sarı zeybek inip gelir inişden
Her yanları görünmüyor gümüşden ben yandım
Sarı zeybek şu dağlara yaslanır
Yağmur yağar silahları ıslanır ben yandım
***
Cahit Öztelli "Evlerinin Önü" adlı araştırmasında
türküyü şu şekilde aktarıyor (s.550)
Sarı zeybek inip gelir inişten
Her yanları görünmüyor gümüşten
Haberim yok dün geceki cümbüşten
Sarı zeybek inip gelir dereden
Her yanları görünmüyor bereden
Hekim napsın eyi olmaz yaradan
Sarı zeybek şu dağlara yaslanır
Yağmur yağar silahları ıslanır
Benim yarim küçücükten uslanır
***
Vasfi Mahir Kocatürk, Saz Şiiri Antolojisi
adlı kitabında eseri şu şekilde aktarmaktadır
Ayyıldız Matbaası, Ankara - 1963, s.527
Sarı Zeybek şu dağlara yaslanır
Yağmur yağar silahları ıslanır
Bir gün olur deli gönül uslanır
Yazık oldu telli efem şanına
Eğil bir bak mor cepkenin kanına
Şu dağları kara duman bürüdü
Üç yüz atlı beş yüz yaya yürüdü
Sarı Zeybek bu dünyada bir idi
Yazık oldu telli efem şanına
Eğil bir bak mor cepkenin kanına