Ah ala gözlerini sevdiğim dilber
Sen bu gülü kime sundun evvele
Kirpiklerin kan almaya kasteder
Kaşı karam uçlarını eyele
Şol yüce dağlardan çevrindim indim
Emreyle çözülsün göğsündeki bendim
Selam eylen yara tamam ben geldim
Ağlamasın kına yaksın ağ ele
Evvelden beri de hubluğun zaman
Karadır kaşların gözlerin keman
Ak göğsün üstünde ben duman duman
Aklım alan bir gözleri göğ ala
Avlatırlar yavru şahin doğanın
Alıp avın gökyüzüne tüğenin
Ağzına bak tavuskuşu sevenin
Şahan gerek pençe vurup av ala
Pınara varmadan doldurdu suyu
Açıktır gerdanı usuldur boyu
Varmasın gücüne hey kabadayı
Şu karşında duran senin nen ola
Öksüz Ali'm müşkülünde halında
Koca karı gıybetinde koğunda
Sultan Kırşehri'nde müşür evinde
Hamzediyor kör yapalak göğele
***
Son kıtayı; Béla Bartók, Ahmed Adnan Saygun,
Ulvi Cemal Erkin ve Necil Kazım Akses,
23 Kasım 1936'da Osmaniye'nin Çardak
köyünden Ömer oğlu Ali Biçer'den şu
şekilde derlemişlerdir (Béla Bartók's Folk
Music Research in Turkey, Ahmed Adnan Saygun,
Budapeşte, 1976, s. 393, 400)
Öksüz Alim de av ediyor avında
Goca garı da gayretinde govunda
Sultandır şehrinde müşür evinde
Bugün gördüm bir gözleri göv ala