Sene doksan birde bir kıtlık oldu
Şaşırıp arada kaldık yareden
Açlıkta milletin gül benzi soldu
Tomurcuk gül idik solduk yareden
Irahmet yerine kuru yel eser
Zenginler fakirin dalına basar
Ahali acından kan köpük kusar
Açlıkta üzerlik yolduk yareden
Kıtlık çöktü Kırşehir'e Keskin'e
Kayseri Nevşehir Yozgat üstüne
Kimse bakmaz emmi dayı dostuna
Her birimiz bir hal olduk yareden
Hayvanların derileri büzüldü
Tarla bitmez oldu çiftler bozuldu
Koca Acı Öz'ün suyu kesildi
Susuz Kerbelaya döndük yareden
Cümle insan düştü kendi derdine
Bakmaz oldu horantaya mürdüne
Bir musibet doldu Türkmen yurduna
Günahkarız yolda hardık yareden
Açlıkta insanın sarardı benzi
Söküldü küreği eğrildi omzu
Yarıldı dudağı kurudu ağzı
Dilleri dönmüyor balçık yareden
Nice köyler vardır baca tütmüyor
Nice evler var ki ekmek etmiyor
Buğdaya fakirin gücü yetmiyor
Zavardan bulamaç kardık yareden
Dört sene üst üste gün güne yetti
Koç yiğit gurbette hasretlik çekti
Nice gelin kızlar hizmetçi gitti
Çaresiz bunaldık kaldık yareden
Hökümet mültezim başında savar
Çarşıya varınca zaptiye kovar
Halini arz etsen yatırır döver
Her tarafta birden yandık yareden
Hüseyin'im der ki halimiz yaman
Padişahım imdat eyle el aman
Rezzak'sın isminde ver Kadir Mevlam
Sığındık kapına vardık yareden