Bir güzelin yanağında al olur
Kakülünde ipek gibi tel olur
Güzeli seven zaten deli olur
Beli ince boyu uzun olur güzelin
Giderken etrafa bakınmaz
Güzel olan altın inci takınmaz
Serbest olur hiç kimseden sakınmaz
Benzi beyaz gözü çakır olur güzelin
Çene kalkık döş ileri yumruya
Güzelin bakışı benzer kumruya
Saçı siyah kakülleri ebruya
Yürüyüşü talim olur güzelin
On dördünde güzelliğin çağına
On beşinde bülbül konar bağına
On altıda kimse varmaz sağına
On yedide seker ceylana döner
On sekizde döner selvi dalına
On dokuzunda benzer oğul balına
Yirmisinde döner cennet gülüne
Yirmi birde gözler şahana döner
Yirmi ikide güzelliğin bildirir
Yirmi üçünde ağlayanı güldürür
Yirmi dördünde dertlileri öldürür
Yirmi beşinde gökte turnaya öner
Yirmi altıda hiç doyulmaz nazına
Yirmi yedide bak kolunun bezine
Yirmi sekizinde döner Balkan kazına
Yirmi dokuzunda yeşil ördeğe benzer
Otuzunda tatlı söyler sözünü
Otuz birde peçelenir yüzünü
Otuz ikide Hakk'a bağlar yüzünü
Otuz üçte tatil erkane döner
Otuz beşte geçer güzelin çağı
Kırkında bozulur bahçesi bağı
Kırk beşinde solar gerdanın ağı
Ellisinde yetkin çimene döner
Elli beşte hiç bakılmaz güzele
Altmışında döner yetkin gazele
Yetmişinde yerer yergine döner
Yetmiş beşte yerer kendi yerinir
Sekseninde kalkmasına erinir
Doksanında hiç kalkamaz sürünür
Doksan beşte hayatından usanır
Yüz yaşında sabi sübyana döner
Aşık Hasan der ki gelip geçenler
Aşk elinden dolu bade içenler
Dünyaya gelip konup göçenler
Dünya bir hayal hem düşe döner