Dinle bir sözüm var şimdi birader
Muhammed'i seven izinden gider
Muhammed'tir iki cihan serveri
Ruh-ı Muhammed'e verelim selam
Muhammed aşıklar başının tacı
Cümle dertlilerin olur ilacı
Bu dünyanın sana olmaz vefası
Her iki cihanın ol Mustafa'sı
Muhammed'i seven sünneti işler
Gece gündüz yatmaz tevhide başlar
Tanır mabudunu otlar ağaçlar
Sever Muhammed'i hep dağlar taşlar
Muhammed'tir iki cihan serveri
Onu gayet güzel yaratmış bari
Yaratmamış onun gibi bir kişi
Berki hatıf gibi berk vurur dişi
Leyle-i Kadirde eyledi huruç
Getirdi bize namazla oruç
Orucu namaza vermezsen boyun
Seni halk edene eylen mi oyun
Ona malum kalbin içinden geçen
İyiyi kötüyü o bir bir seçen
Oruç için kurar bir istintak
Niçin tutmadın deyi sorarsa Hak
Utanır hem yüzün aşağı durur
Zebaniler boynuna demiri vurur
Namaz için sorar sorgucu sorgu
Oruçla namazın var mı bir farkı
Her ikisin bize emretti Rab
Kıl namazı tut orucu ahbap
Allahı'ndan korku çekmeyen kişi
Harap olur yarın bozulur işi
Gözle kulak verdi dil burun dahi
Vücudunu sıhhat kıldı ey ahi
Onun şükrün niçin etmezsin eda
Yarın senden sorar anı ol Huda
Beş vakit namazı bil ki kıldı farz
Günde çağırır beş kere beynamaz
Arz üstünden sen de yiyip içersin
Dünya benim deyü gülüp gezersin
Her işin önünde desen Bismillah
Seni sultan eder yaratan Allah
Erken biçen savan satan harmanı
Niçin tutman haktan gelen fermanı
Ey birader nefse edersin garaz
Alal yok mu fikreyle düşünsen biraz
Namaz ibadetin başı iyisi
Kılmayanın yeri gayya kuyusu
Gayya kuyusunun dibi çok yakın
Utan Peygamber'den Allah'tan sakın
Fahr-i alem işitti geldi nida
Yer altında inler gürültü seda
Dönüp Cebrail'e şöyle söyledi
Bu gürültü nedir kardeşlik dedi
Ol dedi ki yetmiş bin sene evvel
Gayyaya attılar bir taşı gitti
Bu gürültü taşın ol gürültüsü
Ulaştı dibine hem harıltısı
Fahr-i alem dedi kimi atalar
Bu cahın içinde kimler yatar
Ol dedi açıkta oruç yiyen
Kasdi olarak hem namazını koyan
Atarlar anları gider cahime
Çünkü layık oldu zehr ü zakkuma
Fahr-i alem Resul server kainat
Yarın elimize verile berat
Şefaat kani ey Resul Mustafa
Sanadır ilticam ilk ve son defa
Şehir-i Bağdat'tan varmış bir kişi
Ehl-i Kur'an salat okurmuş dişi
Muhammed'i düşte görmüş bir gece
Günbegün rütbesi yüceden yüce
Nebiler sultanı kainat serveri
Öpeyim ağzından demiş gel beri
Salatla buldum ben sana bu yolu
Oku salat sen ey Allah'ın kulu
Gelin birlikte salat getirin
Ervah-ı Ahmed'e selam götürün
Ola bizden razı Ruh-ı Muhammed
Aşkla tazelensin Mahmud-ı safa
Şefaat kani ey Resul Mustafa
Sanadır ilticam ilk ve son defa