Kaldırdım turnayı Seyfe gölünde
Bir pervaz eyledi Malya çölünde
Geç Kızılırmağ'ı Küre belinde
Balaman özüne inen mi turnam
Oradan kalkınca dertli ötüşün
Aşka gelip ciğerlerde tutuşun
Gün doğmadan Ankara'ya yetişin
Hacı Bayram Veli'ye inen mi turnam
Al yeşildir Ankara'nın bağları
İçinde durur paşaları beyleri
Kızılcahamam mı Bolu dağları
Ümmü'yü Kemal'e inen mi turnam
Nice şehir geçtin hem nice oba
Yaralı yürekli sığar mı kaba
Düzce'de yatar Yabalı Baba
İnsen ellerinden öpen mi turnam
Sakarya ırmağının bir suyunu için
Uğraman Adapazan'na sağından geçin
İnmeyin İzmit'e yüksekten uçun
İstanbul Kartal'a inen mi turnam
Halis Seyfullah'ın nesli soyuna
Güzel ahlakına temiz huyuna
Varır yetişirsen eren köyüne
Benim sultanımı gören mi turnam
Erenler sultanı o bir pir idi
Bütün evliyalar orda yürüdü
Erdebinli Şıh Esad'ın müridi
Aşık Hasan hasta der misin turnam
Havalanır gökyüzüne dürersen
Çırpınır da kanadını yorarsan
Eğer mürşid beni senden sorarsa
Aşık Hasan hasta der misin turnam
Dönmek istersen Anadolu'ya
Rast geldin evliyaya uluya
Uğrarsa yolun Gelibolu'ya
Yazıcıoğullarını görün mü turnam
Bir pervaz eylesen Samsun Ünye'ye
Eski vatanımız Girit Yanya'ya
Varır kavuşursun yeşil Konya'ya
Sultan ulemayı görün mü turnam
Aksaray'da evrakları gezersen
Çıkar Ekeceğ'e katar dizersen
Kırşehir üzerinde engin süzersen
Ahi Evran-ı Veli'ye inen mi turnam
Aşık Paşa peygamberinin neslidir
Şıh Süleyman-ı Veli mürşit usludur
Kırşehir yaralı zaten yaslıdır
İnsan yarasını saran mı turnam
Buradan kalkınca sen yürü başta
Allah'ı sevenler ayrılmaz beşte
Geç Mucur üstünden Hacıbektaş'ta
Pirler sultanını bilin mi turnam
Aşık Hasan der ki dünyada bezdim
Bütün dertlerimi deftere yazdım
Mekke Medine'yi Kudüs'ü gezdim
Hiç birinin doyamadım tadına