Ne olur emmilerim
Mezarımı yalnız kazın
Öte yüze vardımıdı
Düğünler kurardık yazın
Sabahtan oduna geden
Öğleninen ölü gelmez
Yiğididin emmim oğlu
Gülüncünü gucak almaz
Ne ağlıyon dayım gızı
Çocuklara baba olucun
Haydi gidek yaylalara
Emmim oğlunu mu bulucun
Öldüğünü duyan millet
Yandı özünden özünden
Mehmet'ini çok severdin
Nasıl ayırdın gözünden
Söylen Durdu'yunan Havız'a
Derdimi derdine katsın
Ecel yaylalara çıkmış
İlaha odunu batsın
Mahallenin yiğidi
Mehmet Emmim haber salmış
İsmail yetmiyor gibi
Durmuş'u yanına almış
Salın Emine Bacım'ı
Arasın Durmuş'u bulsun
Çağırın hele Gıymet'i
Babasına haber salsın
Her sene bir gurban verrik
Emmilerin birisinden
Gide gide sayı düşer
İyilerin sayısından
Bir ağaçtan adam mı ölür
Etme emmim oğlu etme
Biz Mehmet'e düğün kurduk
Gitme emmim oğlu gitme
Sanki onsuz olmaz mıydı
Odunu da soyka çıksın
Babasız kalan Mehmet'e
Ali Hakkı bayrak diksin
Emmilerim dayılarım
Özeği bitmiş yorulmuş
Zalım kütük devrilince
Kafa yarık kol kırılmış
Ne yatıyon emmim oğlu
Şakasız durmazdı dilin
Saba duyunca deli olur
Abdılla'ya haber salın
Hiç kimsenin gönlün gırmaz
Kimse doyamadı tadına
Siyah saçlı emmim oğlu
Saçın yapışmış oduna
Öte yüze gidek hele
Durmuş ora vardı mı
Abdılla Bekir Kiraz
Acep ayan olmadı mı
Şemsi Bacım gitmek ister
Mezara senin ardından
Ali Emiş Hava Bacın
Onlar ölücü derdinden
Durmuş diye kavrılıyo
Dayıların evi bekler
Tez gelesin emmim oğlu
Anan Gıymat hıssa saklar
Ne iş yapsa emmim oğlu
Açık gelirdi rızgısı
Böyle ölüm duyulmamış
Bu da Allah'ın yazgısı
Saba ilkbahar gelince
Koyununa çoban gerek
Davet edek kuzu kesek
Toplanıp öte yüze varak