Karacaören'in başında
Silahım kaldı taşında
Gökçek bize plan etti
Yeğenlerim sağ paşinde
Biri okur biri yazar
İnce Hacım kızdan güzel
Çolak'a usta diyorlar
Uçan kuştan hile sezer
Ne kötüsün bire Gökçek
Siper oturdun çalıya
Doncak köynekçek olduk da
Resim çektirdik valiye
Kardeş gibi geziyorduk
Adam kardeşe kıyar mı
Yoklu musun itin dölü
Adam elbise soyar mı
Çanakpınar'a gelir de
Haymaya bağlar atını
Kol açık dirseğim açık
Böyle büyüttüm yetimi
Çolak deyip gelip geçme
Her pınardan bir su içme
İşte bura meydan yeri
Kaçma valiciğim kaçma
Kağnıyınan getirdiler
Teker çaldı kollarını
Kekil iki yargalandı
Anam görsen hallarını
Çolak'a usta derlerdi
Hiç iş geçmemiş başından
Sol böğrüne yat İrbehem
Ateş et siper taşından
Kara Hacı'nın kekili
Cebinde mendil sokulu
Azziye'ye varıncağız
Müstantik vermiş akılı
Siz Çolak'ı biliniz mi
Üç kor bağlardı fişeği
Öldürmüşler sıra sıra
Üçü de Kozan uşağı
Azziye'ye varıncağız
Tepe mahalle(ye) koymuşlar
Katil Memmet'i bilirik
Çolak hangisi demişler
Zor olur kardeş acısı
Yalımı yakar bacısın
Hepiniz uykuya yatman
Bekçi kon küçük Hacısın
Katil Ahmet çetebaşı
Yukardan dürbünle bakar
Kimi tabancamı almış
Kimi saatımı takar
Koç boğazlamış yemişler
Yatak uyuyak demişler
Gavurumuş gavur dölü
Oğluma nasıl kıymışlar
Akşam değirmenden geldim
Oturup da kalka kalka
Oğlum' elimden aldılar
Şu gözlerim baka baka
Ayağımız yalın kaldı
Atı bağladık çalıya
Köynekçek Zelhin'e indik
İresmi durduk valiya
Ahmet vuruldu deyince
Bir kalktım da bir oturdum
Gavur musun gavur dölü
Seni sırtımda götürdüm
Saykı bir yangından kaçtık
Gece Gezbel'ini geçtik
Karacaören'in başında
Orda bir plana düştük
Daha aklımdan çıkmıyor
Tüfeği astığım çalı
Gökçek beni heyl' öldürür
Üstüme gelemez vali