Yürü yiğit yürü yoluna (yol ilen) yürü
Ağustos'ta erir dağların karı
Gayet güzel olsa yiğidin yari
O yiğit yanına nazınan gelir
Sana derim sana hey Kınalıtaş
Gözümden akıttın kanlar yaş ile
Göllerde oynayan iki yeşil baş
Göllerin safası kazınan gelir
Yürü yiğit yürü yolundan kalma
Her yüze güleni dost olur sanma
Ölümden korkup da sen geri durma
Yiğidin alnına yazılan gelir
Misis köprüsünde kollarım bağlı
Ayrılık elinden ciğerim dağlı
Göksün'e varınca Bayazıtoğlu
Sana gelen beyler sözünen gelir
Dadaloğlu'm der ki kolum yazılı
(Dadaloğlu'm der kollarım bazılı)
Atım gök-kır attır yanım tazılı
Gelir koyunları yanı kuzulu
Karışmış sağmalı yozunan gelir
***
Farklı kaynak
Yürü bire yürü Antep elleri
Senin yakışığın yazınan gelir
Başı top top olmuş yüzü peçeli
Gelinler karışmış kızınan gelir
Haydi yiğit haydi yoluna yürü
Alaz alaz olmuş dağların karı
Gayet güzel derler yiğidin yari
O da sevdiğine nazınan gelir
Yiğide yiğitlik veren hep varlık
Yiğidi köt-eden kör olsun darlık
Sen seni sarpa vur kınalı keklik
Beyoğlu üstüne bazınan gelir
Sana derim sana hey Kınalı taş
Üstünden geçiyor göksü ala kuş
Göllerde oynaşan iki yeşil baş
Göllerin sefası kazınan gelir
Yürü yiğit yürü yol nedir sorma
Her yüze güleni dost diye görme
Ecelden korkup ta sen geri durma
Yiğidin alnına yazılan gelir
Misis köprüsünde yolların bağlı
Ayrılık elinden ciğerin dağlı
Göksun'a varınca Beyazıt oğlu
Sana gelen beyler sözünen gelir
Dadaloğlu'm der ki kolun yazılı
Atın gök kır attır yanın tazılı
Ovada koyunlar renk renk dizili
Karışmış sağmalı kuzunan gelir