Ak kuğular sökün etti yurdundan
Koç yiğitler yatamıyor derdinden
Sabah namazında Belen ardından
Saydım altı güzel indi pınara
Üçü orta boylu gayetle güzel
Üçü uzun boylu gözlerin süzer
Dedim Akça ceyran gölde ne gezer
Al kınalı keklik indi pınara
Karac'oğlan gene coştu bulandı
İnip aşkın deryasını dolandı
Güzel gitti diye pınar ağladı
Acıdı yüreğim yandı pınara
***
İzahlı Halk Şiiri Antolojisi, Türk Edebiyatı
Antolojileri: 4, Pertev Naili Boratav
(Ankara Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi
Doçentlerinden) ve Halil Vedat Fıratlı (Maarif
Vekilliği Müfettişlerinden), Ankara 1943 Maarif
Matbaası, Maarif Vekilliği Neşriyat Müdürlüğünün
17 - XI - 1942 tarihli ve 83/10105 sayılı
emriyle birinci defa olarak 10.000 sayı basılan
seri, s.137'de eser şu şekilde aktarılmaktadır
Ak kuğular sökün etti yurdundan
Koç yiğitler yatamıyor derdinden
Sabah namazında belen ardından
Saydım altı güzel indi pınara
Üçü orta boylu güzeldir güzel
Üçü uzun boylu gözlerin süzer
Dedim akça ceran gölde ne gezer
Al kınalı keklik indi pınara
Karacaoğlan yine coştu söyledi
İnip aşkın deryasını boyladı
Güzel gitti diye pınar ağladı
Acıdı yüreğim yandı pınara
***
Çukurova Türküleri 1 - Halil Atılgan
(Adana Valiliğinin Cumhuriyet'in 75. Yıl Armağanı)
Burcu Ofset, Birinci Baskı, Ankara - Ekim 1998
s.39'da eser şöyle aktarılmaktadır
Akça kızlar göç eyledi yurdundan
Koç yiğitler deli olur derdinden
Gün öğle sonu da belin ardından
Saydım altı güzel indi pınara
El atıp dericek Hatce'nin gülü
Can için saracak Ayşe'nin beli
İkisi hempalı bir de döndeli
Emine'm çok içti kandı pınara
Üçü uzun boylu kaşların süzer
Üç orta boylu zülfünü süzer
Sandım akca ceren bir çölde gezer
Al kınalı keklik indi pınara
Karacaoğlan bunu böyle söyledi
İndi aşkın deryasını boyladı
Kızlar gitti diye pınar ağladı
Acıştı yüreğim yandı bu nara