Hikaye Çakıroğlu İbrahim'den alınmıştır:
Acemler Bağdat'ı muhasara ettiler. Evvela Bağdat'tan Şam'a, Mısır'a sâiler vasıtasıyla haberler gönderildi. Sultan Murat da Şam'dan, Mısır'dan gelen namelerle Bağdat vakasını duymuş oldu. 'Sakalı tarak tutan, Bağdat harbine iştirak etsin' diye emir verdi.
Bir dul kadının bir tek oğlu vardı, adı Osman'dı. Osman, Sultan Murat'ın verdiği bu emri işitince hemen çarşıdan bir tarak satın aldı. Sakalı yoktu. Tarağı yüzünün etine gömerek padişahın huzuruna çıktı. Padişah bunu görünce bu gençte bir duygu olduğunu anladı. O zaman 'pekala' diye kabul ederek kendisini orduya bayraktar yaptı. Musul dağlarında orduya büyük bir mola verildi. Bu mola kırk gün kadar sürdü. Askerlerin arkası kirlenmiş ve bitlenmişti. Sultan Murat tebdil-i kıyafet ile ordunun içerisinde dolaşırken Genç Osman'ın çadırına geldi. Baktı ki Genç Osman hırkasını indirmiş bitlerini ayıklıyor.
Sultan Murat, Genç Osman'a 'Ne yapıyorsun yiğit!' diyor.
O da 'Görüyorsun ya, bit kırıyorum!' cevabını veriyor.
Padişah kendisine 'Sultan Murat, Bağdat'ı alabilir mi?' diye sorduğu zaman, Genç Osman 'Hayır alamaz!' diye cevap verince, padişah da bu sefer sebebini anlamak istiyor, 'Niçin alamaz?' diyor. Genç Osman, 'Askeri bit yer, kendi de et yemez, tütün içmezse işte alamaz.' diyor. Padişah, Osman'a 'Adın ne?' diyor. O da 'Osman' diyor. 'Gençliği de var mı?' diye tekrar soruyor, Genç Osman da 'Evet, var' diyor.
Bu sefer Genç Osman, sultana: 'Senin adın ne?' diyor. O da 'Murat' diyor. 'Sultanlığı da var mı?' dediği zaman, Sultan Murat da 'Var' diyor. Genç Osman 'Öyle ise halt ettik desene' deyince bu söz padişahın hoşuna geliyor ve Genç Osman'ın doğru sözlü mert bir adam olduğunu anlayarak kendisini bir kat daha fazla seviyor. Bununla beraber askere çok çok et, yemek, tütün veriliyor. Oyun oynanmasına, kaval ve saz çalınmasına, şarkı söyletilmesine müsaade ediliyor. Asker istediği gibi istirahat ve keyf ettikten sonra padişah ikinci defa tebdil-i kıyafetle orduyu gezmeye çıkıyor. Bakıyor ki Genç Osman kalyanı ateşlemiş duman başından kelep kelep yükseliyor. Bunu böyle görünce 'Nasıl, artık Sultan Murat Bağdat'ı alabilir mi?' diye sorduğu zaman Osman, 'Alır padişahım, öte bile geçer.' diyor.
Sultan Murat bundan sonra orduya hareket emri veriyor. Bağdat'a varılıyor ve muhasara ediliyor. Kızgın harbin içerisinde Genç Osman bayrağı alarak Bağdat'ın suruna dikiyor. Surun kapısına 'Bismillah!' diye yapışarak kapıyı çekip koparıyor. Bunun üzerine bütün askerler hücum ediyorlar ve böylece Bağdat alınıyor.
O zaman Kul Hüseyin adındaki bir şair de bu harbe ait olan bu türküleri söylemiştir.