IV. Murat'ın 1638 yılında Bağdat'ı fethi sırasında büyük kahramanlıklar gösterip şehit düşen Genç Osman, Bayburtludur.
Genç Osman'ın ailesi Turgutoğulları, XV. yüzyılda Konya'dan Bayburt'a sürülmüştür. Büyük dedesi Şeyh Musa Bayburt merkezine, ortanca kardeşi Alınyurt (Giv) köyüne, küçük kardeşi de Rize'nin Ambarlı köyüne yerleşmiştir.
Genç Osman, üçüncü kuşaktan Bayburt'un Giv köyünden Şeyh Musa'nın oğludur. 1620 yılında doğmuştur. Bayburt'ta anlatılan bir efsaneye göre padişah IV. Murat 1637 yılında Bağdat seferine çıktığı zaman rüyasında Genç Osman'ı görür. Tebdili kıyafet yaparak Giv köyüne gider, Genç Osman'ı görmek ister. Genç Osman'ın babası Şeyh Musa; IV. Murat'a,
- "Hoş geldiniz padişahım" der. IV. Murat şaşırarak:
- "Benim padişah olduğumu nasıl bildiniz?" diye sorar.
Şeyh Musa,
- "Şevketlü hünkârım siz bizi rüyanızda gördüğünüz gibi, biz de sizi rüyamızda gördük" diye cevap verir.
Şeyh Musa, Genç Osman'ı saklamak isterse de sonunda padişahın huzuruna çıkarır. Genç Osman, padişahın ordusuna katılmak ister. IV. Murat,
- "Sen daha toysun, bıyıkları tarak tutmayanı orduma almam" der.
Bu cevap karşısında Genç Osman, eline geçirdiği madenî bir tarağı üst dudağına saplar:
- "İşte benim bıyığım da tarak tutuyor Sultanım!" der.
Padişah, bu cesur genci ordusuna almaya karar verir. Genç Osman, Bağdat'a ilk giren yiğitlerden biri olur ve şehit düşer. Adına bir vakıf kurulur. Vakfın geliri yakın zamana kadar Bayburt'taki akrabalarına gönderiliyormuş. Bayburt'un imârı için harcanan bu parayla Bayburt'un ünlü taş köprüsü yapılmıştır. Bağdat'ta halen "Genç Osman" adı ile anılan bir çarşı bulunmaktadır.
Yukarıda zikredilen yiğitlik-mertlik duygularının ifadesi olarak Bayburt ve Anadolu'nun muhtelif vilâyetlerinde, hattâ Anadolu sınırları dışındaki Türk yurtlarında, Genç Osman'la ilgili halk mahsulü epik-kahramanlık havaları yaratılmıştır.