Türküyü yaratan olayın kahramanı Arap Ali, Limasol'un Arnavut Mahallesi'nde oturan zenci Arap Mahmut Efendi ile beyaz ırktan Hatice Hanım'ın oğludur. Arap Ali'nin bir erkek, iki de kız kardeşi vardır. Günümüzde hepsi rahmete kavuşmuştur.
Arap Ali, oldukça mert ve cesur bir Türk gencidir. O, yemeyi ve içmeyi seven birisiydi. Olayın geçtiği gün, Mağusa'da, gümrükteki işini bitirip, biraz eğlenmek amacıyla bir meyhaneye gider ve içmeye başlar.
İngiliz askerleri de aynı meyhanede içki içerken Arap Ali'ye sataşırlar ve bu yüzden aralarında kavga çıkar. Kavga esnasında Arap Ali'nin İngiliz askerlerinden sekiz süngü darbesi aldığı ağıttan anlaşılmaktadır.
Yere yığılan Ali, hemen orada can vermiştir. Cenazesi memleketi olan Limasol kentine getirilmiş ve kılınan cenaze namazından sonra Türk kabristanlığına defnedilmiştir.
Bu genç ve yiğit delikanlının ölümü o yörede öylesine etkili olmuştur ki adına ağıtlar yakılmış ve bestelenmiştir. Böylece bu 'ağıt-türkü', günümüze kadar gelmiş, sürekli okunmuş ve söylenmiştir.
Mahmut İslamoğlu, Arap Ali türküsünün söylemede becerisi bulunan Hüseyin Rızkı Bey'e ait olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu dile getirmiştir.