Olay 1946 yılında Muğla'nın, Yatağan ilçesine bağlı Alışar köyünde geçer. Köyün ihtiyacından dolayı okul yapılmak üzere iki arsa tespit edilir. Bu arsalardan biri köyde sevilen ve sayılan bir kişi olan Durmuş Karadeniz'e aittir. Sonuçta, Muğla'dan Alışar köyüne sonradan yerleşen Kardeli (Karadeli) Hüseyin Çıt başta olmak üzere Durmuş Karadeniz'in arsasına okulun yapılması konusunda köy halkı karar verir. Yalnız Durmuş, arsasında bulunan taşların okul yapımında kullanılmamasını ister. Kardeli Hüseyin'in ise inşaat sırasında bu taşları arsadan kaldırtması Durmuş ile aralarının açılmasına neden olur.
Aynı yılın ilkbaharında köyde bir düğün kurulur. Durmuş da, Hüseyin de bu düğüne davetlidirler. Ayrı masalarda oturmalarına rağmen atışırlar. Hüseyin bu düğüne yeni diktirdiği elbisesi ile gelmiştir. Hüseyin yeni elbisesi ile hava atmaya kalkınca iyice tahrik olan Durmuş, bıçağını çekerek üzerine yürür ve Hüseyin'in kalbine saplar. Bu ölüm üzerine "Alışar'ın Ortasında" türküsü yakılır.
Deştinli zurnacı Mustafa'ya ilham kaynağı olduğu söylenen bu türkünün en eski bilinen kaynak kişisi "Pisili Kemancı Tahir Usta"dır.