Afyonkarahisar topraklarında halk tarafından sıkça çalınıp çığırılan yöre türkülerinden birisi de İslamoğlu Türküsü'dür.
İslamoğlu Türküsü'nün beldemizin saz ve söz üstadlarından, çoğu kez bir araya gelerek meşk ettiğimiz, bağlamacı ve tamburi Cemal Altıniğne, kemani Hulusi Yamaner, türkülerimizi çok iyi bilen ve çığıran hafız, mevlithan Abdullah Uluçelik'ten aldığımız bilgilere göre öyküsü şöyledir:
İslamoğlu, Kütahya ilinin Gediz, Şaphane nahiyesinden olup, ününün yayıldığı devir 1850 - 1865 yılları arasına rastlar.
Asıl adı, Mustafa'dır. Hacı Hüseyin İslamoğulları olarak anılan ailesinin şimdiki soyadı Toylan'dır. "Çok rüzgar tutan tepe" anlamına gelen soyadı ile yakılan,
Toylandadır deli gönül toylanda
Hep çirkinler güzel olur bayramda
türküsü, bir hatıra olarak kalmıştır.
18 yaşında tığ gibi bir delikanlı olan Mustafa, uzun boylu, iri kemikli, geniş omuzlu, kuvvetli ve cesur, aynı zamanda çok güzel cura çalan bir halk ozanıdır.
Küçük Mustafa, nahiye mektebinde okur. Şaphane Medrese talebesi iken, zamanın padişahıyla yakın işbirliği bulunan Şaphane'den Hacı İbrahim Ağa ile araları açılır. Hacı İbrahim Ağa, Mustafa'yı öldürtmek ister. Bunu haber alan Mustafa, selameti dağa çıkmakta bulur.
Mustafa ekibiyle, Afyonkarahisar, Kütahya, Aydın, Konya, İçel gibi yöreleri kasıp kavuran ve birçok takiplere rağmen ele avuca sığmayan, İslamoğlu adıyla nam salmış bir kanun kaçağı olarak tanınmaktadır artık. Zengin kervanları, ağa çiftliklerini, konakları basarak elde ettiği ganimetin bir bölümünü fakir fukaraya dağıtmakla, düşküne yardım etmekle ün salmıştır.
Bir toplantısında şöyle diyor İslamoğlu:
"Biz dağa çıktık, neden? Bütün memleketi beş on derebeyi ele almış, ırz ve namus tehlikeye düşmüştür. Halkı, padişah adına haraca kesiyorlar. Vergiyi onlar toplar, ne yaptıklarını kimse bilmez. Muharebe olur, onlar eşraftır diye, ötekiler ulemadır diye gitmez. Giden ve ölen zavallı ahalidir. Yeniçerileri kaldırdılar, başka yeniçeriler meydana çıktı. Onlar baklava börek yer, halk kuru ekmek. Hangi padişah tahta çıksa, hep o eşraf makulesi ona döner. Saraya hediyeler yollanır. Hakim de kadı da onlara köledir."
Büyük halk kahramanı İslamoğlu, Simav Müfreze Komutanı Zenci Yüzbaşı tarafından gece yapılan baskında, çatışma sonucunda vurularak öldürülüyor.
Afyonkarahisar'a ait İslamoğlu türküsünü, 02.07.1938 tarihinde Ankara Radyosu'na hemşehrimiz Ahmet Sivritepe taş plağa okumuştur.
TRT Türk Halk Müziği ve Oyunları Müdürü İsmet Akyol tarafından notaya alınan türkümüz, TRT Türk Halk Müziği ve Oyunları Repertuar Kurulu'nun 20.06.1986 tarih ve repertuar no: 2817 kararı ile kabul edilmiştir.