"Ziya" yakışıklı bir delikanlıdır. Yozgat'ın Karacalar köyündendir. Aynı köyden "Fikriye" adlı kızı sever ve nişanlanır. Fikriye'nin babası Karacalar Köyü imamı Ali Hoca'dır.
Ali Hoca Kızıltepe Köyü'ne imam olur. Ziya sık sık nişanlısını görmeye at sırtında gider. İki taraf da birbirini oldukça sevmektedir.
Ziya bir gün ekin sularken üşütür ve karın ağrısından şikayet eder. Doktora gider ama fayda bulamaz, bir hafta içinde ölür.
Bir başka söylentiye göre, Ziya Bey yakışıklı, at düşkünü, çok iyi atan binen, iyi cirit oynayan bir yiğittir. İki köy arasında oynanan ciritte attan düşer orada ölür.
Fikriye, nişanlısının ani ölümü karşısında duyduğu acıyı ve kederi şiire döker. Böylece "Ziya Türküsü" ortaya çıkar. Ağıtın tamamı otuz kıtadır.
Yozgat'ta çok sevilen ve söylenen bir türküdür.