Oyun hakkında değişik rivayetler vardır.
Birisinde bir sohbet esnasında iki aşık arasında yarışma şeklinde sözler meydana çıkmıştır. İkinci rivayet ise şudur:
"Eskiden Tosya halkı ticaret maksadı ile sürekli olarak saz dağını aşarak Çankırı tarafında 'Öteyüz' denilen yöreye giderlermiş. Ekonomik ilişkilerinin yanında bu bölge ile sosyal ilişkilerde de gelişme görülür. Bu yüzden oyunda Karadeniz Bölgesi'nden ziyade İç Anadolu Bölgesi'nin etkisi görülür."
Rivayetimiz şöyle: "Aşığın biri Öteyüz'e giderken 'Fazlı' isminde bir çobanla karşılaşır. Çoban orada sığır otlatmaktadır. Aşığı, elinde saz ile görmüştür. Kendisinin de yalnızlıktan canı sıkılmıştır. Aşığı yanına çağırır, kedisine bir şeyler çalmasını ister. Aşık 'pekala' der, fakat aklına çalacak bir şey gelmez. Tam o esnada aşık, vatandaşın birisinin öküzleri ile beraber çift sürmeye gittiğini görür."
Bundan esinlenerek:
Sabahleyin erken çifte giderken,
Öküzüm torbadan düşmüş gördün mü?
Amanın Fazlım.
Daha sonra sığırların içerisindeki mandaya gözü takılır:
Manda yuva yapmış söğüt dalına,
Yavrusunu sinek kapmış gördün mü?
Amanın Fazlım.
Dönüşte bir sohbet esnasında bu durumu dile getirir. Halk arasında hikaye şeklinde söylenir. Musiki Cemiyeti'nin kurulmasından sonra Hakkı Berber bu sözleri toplayarak bir araya getirir.
İsmail Okur (Nayıpoğlu) da "tiridine bandım" nakaratını ekleyerek bestesini yapar.
Mustafa Başefe (Akçak) ve arkadaşları da bunu oyuna dönüştürerek folklorumuza kazandırırlar. O günden bu güne çalınır, söylenir, oynanır.
***
Ersin Ekentok yorumu;
Açıklama 1: Manda serin yeri seven ve sürekli su içinde kalmaktan hoşlanan bir hayvandır. Dolayısıyla suyun çok olduğu yerde söğüt çok güzel yetişir ve serpilir. Söğüt ile manda arasında ortak yan sudur. Mandanın olduğu yerde söğüt de bol bulunur. Mandanın derisi kalın olduğu için sinek mandanın derisine diş geçiremez. Ama yavrusu için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Manda yavrusunun derisi henüz çok taze ve ince olduğu için sinekler mandaya değilde yavrusuna hücum eder. Yani,
Manda yuva yapmış söğüt dalına
Yavrusunu sinek kapmış gördün mü
Açıklama 2: Bir kişi karşı cinsten birisine aşık olur. Ama tek taraflı bir sevgi bu. Halbuki karşıdakinin başka bir sevdiği vardır. Onunla evlenmek ister. Bir türlü onu ikna edemez ve yapar türküsünü. Öyle ya, ona göre sevgilisinin aşığı kaba saba manda gibi birisidir. Sevdiği ise söğüt dalı gibi ince ve narin.
Açıklama 3: Türkü yapıcı bir mizah yapmıştır. Çünkü, manda gibi ağır ve hantal bir hayvan kuş gibi çıkıp söğüt dalına yuva yapamaz. Sinek denilen o küçücük haşerat ise manda yavrusunu yiyemez.