Ilğıd ılğıd bir yel esti urumdan
Duydum hali perişandır Avşar'ın
Gam kasavat gitmez oldu serimden
Yönü gurbet ele düştü Avşar'ın
Avşar'ıma bu işler de güç oldu
Osmanlı elinde altınımız tuc oldu
Gözü kanlı şahbazlarım nic’oldu
Duydum eli gitmiş de of Avşar'ın
Bize haram oldu Çukurovalar
Uçtu şahin ıssız kaldı yuvalar
Katar katar olmuş tülü mayalar
Bozulmuş katarı eli Avşar'ın
Pınarları yoksul dutmuş akmayor
Mor menevşe dize çıkmış kokmıyor
Avşar iskan etmiş geri bakmıyor
Duydum karsalanmış gülü Avşar'ın
Annacında koca bir ersen dere
Bülbül gibi garibim düştüm zara
Gerdeni beyaz da sim kekil kara
Yavşan yetiştirir sağı solu Avşar'ın
Oymak oymak çadırları kurulur
Sağanları süt sağmadan yorulur
Sürüleri Binboğa’ya vurulur
Yayla kuşu kızı oğlu Avşar'ın
Koyun arasında kuzu meleşir
Yağ yoğurdu her tarafa ulaşır
Yiğitleri Çeçenlerle uğraşır
Bilekleri çelik dolu Avşar'ın